Kurumsal Girişimcilik Üzerine Notlar

Her zamanki gibi lafı çok uzatmadan edindiğim tecrübelerle (bugüne kadar 2 büyük kurumsalın ilgili sürecinde görev aldım) yazının sonucunu önden söyleyeyim, kurumsal girişimcilik hiç kolay bir şey değil, hem çalışanlar hem de yöneticiler için. Fakat zor olması onu imkansız yapmıyor. Kurumsal girişimcilikte beklentinizi inovasyonu zaten yüksek! şirketinize inanılmaz değer katacak bir startup çıkmasıyla değil, o yolda yürürken yaratılacak değerlerin, bozularak yeniden düzenlenecek kuralların ve sistemin kazanımı olarak görmeniz gerekiyor.

enterprise-startup

enterprise-startup

Uber ve Google Ventures’ı Bilen Her Kurumsalın Hayalidir Kurumsal Girişimcilik

Kurumsal girişimciliğe başlarken yönetimin kafasında iki somut çıktı beklentisi oluyor.

1. İçeriye aldığımız ve tonla para verdiğimiz muhteşem üniversitelerden mezun arkadaşlarımız “haydi bize bir icat” çıkarsında gelişen piyasalarda “Inovasyon 2.0” sunumu yapabilelim.

2. Olurda gerçekten sektörü değiştirecek bir şey çıkarsa yönetim kurulunu bu yıl farklı hedefler tutmadığında “ama bakın bunu yaptıkla” bir yıl daha götürürüz.

Sert oldu pardon.

Bir de bu durumun iç yansımalarına bakalım.

Çalışanlar içinse;
1. Benim süper fikirlerim var, ah işte kurumsal da olmuyor bunlar derken işte fırsat durumu oluştu, arada izin alabilir miyim, primler falan derken bu iştende bir şekilde yırtarsak…

2. Galiba bu sefer olacak? Bu ortamda şu sürekli ertelenen durumların üzerine gidersem verimli bir netice alıp bunu ürünleştirebilir miyim?

Bu denklemde Kurumsal Girişimcilik için 2. seçenekteki kişileri bir araya getirmemiz gerekecek. Fakat bunu yaparken insanların neden kurumsalda çalıştıklarını unuttuğunuzu çok sık gözlemliyorum.

İnsan Kurumsalda Neden Çalışır?

Eskiden durum şöyleydi. En iyi okulları bitir ve Koç’a gir, Sabancı’ya gir, X’e gir. Çünkü yol, yemek, özel sigorta, çocuk olunca ileride rahat ortam, saat 6’da evde. Bu koşulların tamamı biraz değişse de hala geçerliliğini koruyor.

Peki arkadaşlar, hem yöneticilerin hem de çalışanlarının bu şekilde işe giriş amacının olduğu bir yerde, neyi distrupt edeceksiniz? Distrupt edemediğiniz bir servis ya da ürünün içinden startup çıkabilir mi, özellikle ayaklı beni distrupt et diye dolaşan kurumsal süreçlerde?

Tabii birde elimizde İK’nın artık adam bulamıyoruz çırpınışları içinde siz yöneticilere sunduğu adı vasıflı? içi boş (gerçekten son dönem kurumsalda sıkca gözlenen bir durum) çalışanlar ordusu. Çünkü iyiler ya yurtdışına gidiyor ya kendi girişimleri için risk alıyor. Size de o riski alamayan bir takım iyiler ve külleri kalıyor. O risk alamayan arkadaş sizi nasıl gelecek milyarlık şirkete taşıyacak orası da ayrı bir konu…

Kurumsal Girişimcilik peki ama nasıl?

İK durumu böyleyken, yöneticiler için yukarı sunulacak iyiyse bir kaç yıl daha değilse harcanan bir kaç milyondan ibaret olabilecek bu durumda sizin arkanızda kim duracak?

Bu son derece uzun ve tatışmalı bir konu fakat çözümü var. Her nasıl startuplar özgür düşünce ortamı ve belirli motivasyonlarla gelişiyorsa, şirketinizde bu ortamın sağlanması gerekiyor. Hayır bilemediniz, size buraya daha fazla kaynak ayırın demeyeceğim, tam tersi. Bence birey tabiri caizse aç kalmadan startup motivasyonunu sağlayamıyor. Bunun kurumsal girişimcilikte örneği de; hem kurumsalda iyi maaşını alsın, hem de haftasonları ve fazla mesai ile bu işe baksınla olmuyor. Bugüne kadar danışmanlığını verdiğim hiçbir kurumsalda olduğunu görmedim. Burada yapılacak iki konu var.

1. Sürekli dergilere ropörtajlar verirken ya da konferanslarda üzerine konuşması en güzel konu inovasyon, girişimcilik, startup vs. iken neden büyük kurumsallarımızda startup geçmişi olan yönetim kurulu üyesi yok? Bu size ne kazandırır ne kaybettirir iyi düşünmek lazım. Yol haritanız gerçekten gelişen dünyada rekabetçi olabilmek için bunu yapmak gerektiğinin farkındaysanız, bunu yapmalısınız. Dünyadan örnekleri çok var.

2. Çalışanlar ikisi arasında tercih yapmalı ve bunun desteği sağlanmalı. Yani hem işini yapsın hem de hobi olarak girişimcilik oynasın yok. Şirket bir fon kurarak, buradaki çalışanlarını belirli bir süre destekler, belirli KPI’ları görürse hisse alır hisse verir ve gerektiğinde dışarıda kuluçka merkezlerinden, belki içeridekilerden faydalanılarak bu startup dışarı çıkartılır. İçeride hem şiş yanmasın hem kebap yok, biri yanacak. Birileri yanacak ki, bu iş olsun. Yoksa geleneksel kurumsal şirket yönetme metodlarıyla bırakın içeriden startup çıkartmayı, anlayamazsınız bile. İşte bu yüzden de 1. madde şart.

Kurumsal Girişimcilik için

Son olarak dünyadan örneklerle konuyu şimdilik kapatalım. Siz Oracle, IBM, X, Y gibi şirketlerin geleceğini nasıl görüyorsunuz? Belki şuan distrupt edilmeyen ortamlardalar fakat günü geldiğinde birileri onları da fena bozacak. Kurumsal kültürü bu şekilde yoğurulmuş olan Facebook ve Google gibi startuplar bile içeride bu işleri belirli oranlarda yapmaya çalışsalarda büyüyen her şirketin sorunuyla karşılaştıkları için startup satın alma yarışına girmiyorlar mı? Bazen kendi sektörünüzden sizi, bazen de farklı sektörlerden başkalarını bozan bu girişimleri içeriye katmak için piyasayı sürekli bu gözle taramak, gerektiği yerde satın alma aksiyonu ya da tam tersi o girişimi bitirebilmek (tartışılır) adına iç dış önlemler alabilmek için kurumsallara bu yaklaşımla bir çalışma modelini öneriyorum.

Yoksa devletlerle yaptığınız 10 yıllık bakım anlaşmalarına çok güvenmemek lazım.

Share/Paylaş

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *