Biz Growth Hacking Yapmak İstiyorduk
Şöyle bir giriş size ne kadar inandırıcı geliyor:
Yeni bir girişiminiz var ama sitenizin ziyaret oranları çok mu düşük? Aslında fikrinizin milyonlara hitap ettiğini düşünüyorsunuz fakat platformunuz beklediğiniz üye sayısına ulaşmıyor mu? twitter ve facebook takipçi sayınız yeterli seviyerlerde değil mi? Reklam veriyorsunuz ama yine de istediğiniz rakamlara ulaşamıyor musunuz? İçerikleriniz Google’da 1. sayfada mı çıksın istiyorsunuz?
İşte bizde tam size göre birşey var, “Growth Hacking” ya da 1 ayda tam 20 kilo verin!
Bu yazdıklarıma inanarak beni işe almak istiyorsanız, seneye Flash TV’de görüşürüz.
Dünyada, yukarıdaki reklamın sattığı “şeyi” istemeyen var mı?
Eğer hala benimle çalışmak istiyorsanız, bende şöyle birşey daha var:
Mavi renk ağırlıklı, böyle arkadaşların birbirlerini ekleyebildikleri, profilleri ve duvarları olan, orada yazı, resim, video vb. içerikler paylaşabildikleri bir platformda ister misiniz? Mavi renkli olması önemli…
Yukarıda sert bir giriş yaptık fakat durum o kadar da kötü değil, çünkü;
“Growth Hacking” diye birşey var. Evet!
Ancak öncesinde bazı kavramları netleştirelim ve ayaklarımızı kesinlikle yere basalım!
Growth Hacking’e Başlarken
Bir ürünü, hizmeti, platformu veya siteyi HIZLICA büyütmek bazı noktalarda mümkün, ancak getirileri ve muhtemel götürüleri iyi hesaplamak, özellikle müşteri olarak almak istediğiniz sonucu (goal) veya bir başka deyişle nihaii hedefinizi iyi belirlemek zorundasınız.
İşe yine ve her zamanki gibi doğru soruları sormakla başlayalım.
Neden Growth Hacking İhtiyaç Duyuyorsunuz?
Neden büyümenizi olağan/beklenen seyirde gitmesini beklemiyorsunuz ya da bir başka deyişle, 1 yıllık büyümeye 3 ayda ihtiyacınız olmasının altında yatan gerçek sebep ne? Bu soru başlangıçta çok önemli.
Google bu konuda her zaman şunu söylüyor: Yaratıcı ve değerli içerik üretin! Bunu ister bir blog yazısı yazarken, isterseniz bir fikrinizi ticari hayata geçirirken, isterseniz de platformunuzu geniş kitlelere yaymaya çalışırken… İçeriğiniz özel mi? Farklı mı? O hayalini kurduğunuz geniş kitleler için değerli olabilecek mi, gerçekten fark yaratabilecek mi?
Tek kelimeyle ünik mi? Bknz; eski Google CEO’su Eric Schmidt bu konuyla ilgili ne diyor: How Google Works
Eğer öyle olduğunu düşünüyorsanız, bakın inanıyorsanız demedim, yani tüm analizlerini yapmış ve bu sonuca vardıysanız, o zaman zaten growth hacking’e bu noktada ihtiyacınız yok! Marketing stratejinizi oluşturun, kaynaklarınızı en iyi şekilde yönetmeye çalışın ve kapıdan daha klasik marketing ile törenle girin.
Ancak yukarıdaki durumda da bir istisna var.
Fikir ünik ama finansman, kaynak yönetimi ve diğer iş/ticari sebeplerden ötürü imkanlar kısıtlı diyorsanız, o zaman sizin ihtiyacınız Growth Hacking’den önce marketing stratejinizi belirlemeniz. Çoğu projenin marketing stratejisi olmadan yola çıktığını üzülerek gözlemliyorum…
Müşteri: Biz Growth Hacking yapmaya karar verdik.
Growth kelimesine takılarak buraya geliyorsunuz fakat hacking (haklama?) ne olduğunu biliyor musunuz? Sınırları hala tartışmalı olsa da hacking genel itibariyle bu demek. Buna facebook şifresinin veya banka bilgilerinizin çalınması veya yasal olmayan her türlü dijital faaliyeti de dahil edebiliriz.
Bazen bana hacking yapalım fakat markamızın imajı zedenlemesin talebi de geliyor. Lütfen şöyle düşününüz, Ahmet’in parasını çalalım ama çalan olarak ortaya çıktığımızda adımız lekelenmesin! Eğer böyle birşey varsa, neden olmasın ama elinizi kirletecekseniz, hayatta aldığınız her karar gibi bununda sonuçlarına katlanıyor olacaksınız. Sizde, bende. Bu noktada zekice kurgulanacak stratejiniz, en kötü ihtimalden bile minimum hasarla çıkmanızı sağlayabilir. En güvenli ara yolu bulmak çok önemli.
Growth Hacking’e ihtiyacım olduğunu anladım. Hacking ne olduğunu da anladım. Hadi yapalım şu işi!
Herkes hazırsa başlayalım.
Ürününüzün farklılıklarını ortaya koymamız çok önemli. Çünkü sistemi hackleyeceksek, sistemin açıklarına elimizdeki en iyi silahlarla saldırmak zorundayız. Sistemin açıklarından içeriye bir kere girildiğinde, eğer elimizdeki en iyi silahlarla verebileceğimiz en büyük zararı veremezsek, zaten bizden daha güçlü ve büyük olan sistem bizim gibi araya girenleri temizler ve bir daha girmek pek mümkün olmayabilir. Bu yüzden elimizde 1 tane bile olsa o ünik değeri en iyi şekilde ortaya koymalıyız.
İçerik Yaratma
Bu mottoyu çoğu insan bu alemde bilir: “Content is King” ya da “İçerik Kraldır”.
Ünik içeriği en iyi şekilde oluşturmak zorundasınız. Bu nokta Growth Hacking içinde en önemli kısım. Oluşturduğunuz bu yaratıcı içeriği, ürün veya servisinizle en iyi şekilde özdeşleştirdikten sonra bu içeriği sistemin içerisine nasıl sızdırabileceğimize bakacağız.
Bu yazıda hiçbir araçtan söz etmeyeceğim. Google’a “Growth Hacking tools” yazar, hepsini inceler ve stratejinize uyanları kullanırsınız. Burada yine bana en çok gelen sorulardan biri olan hangi aracı kullanalıma cevap olarak diyebilirim ki; araç önemli değil, önemli olan stratejinizdir!
İçeriğe geri dönecek olursak; ünik içeriğinizi oluştururken, trendleri iyi takip edin. Hot topic’lere, event’lere ve keyword’lere iyi odaklanın. Bunlar sisteme giriş kapılarınız olacak. Tüm toplarınızı bu kapılara yönlendirin. Bulk effect’i başlatacağınız bu topların sayısı zaten fazla değil, o yüzden en fazla 2-3 kapı seçin ve toplarınız bu yönlere baksın.
Keyword’ler hafif ama doğru kullanıldığında bir o kadar da etkili silahlardır, piyonlar gibi… O yüzden bunları sızmak istediğiniz kapılara büyük saldırınızdan önce gönderip, sistemin karşılıklarını görmek adına feda edebilirsiniz. Hala çok değerli Growth Hacking anahtarları onlar…
Keyword’ler dışında, ön birlik olarak gönderip kapıları ölçebileceğiniz başka araçlar ve yöntemlerde vardır. Bunları kullanırken unutmamanız gereken en önemli detay; bu araçlarla kapılara hemen tüm gücünüzle yüklenmemeli, mümkün olduğunca sessiz ve sisteme fark ettirmeden denemelisiniz. Hemen sonuç almak için bu kapılara piyonlarla yüklenirseniz, aslında analizinizde zayıf olarak keşfedip önce karşılığını görmeniz gereken bu kapıların arkası belki de çok güçlüdür (ya da bir başka deyişle doludur) ve sistem sizi 3 günde bitirir. Çaresizce rakamların azalışını izlemek zorunda kalabilirsiniz.
Stratejinizi kurgularken, Growth Hacking’i bir kale kuşatmasına benzetebilirsiniz. Eğer yeterli miktarda paranız ve zamanınız varsa, sadece doğru, az çok bilinen, gerekli marketing adımlarını atarak kaleye ana kapıdan törenlerle de girebilirsiniz. Tabii bunu herkes biliyor.
Eğer bu yazıyı hala okumaya devam ediyorsanız: ya,
1. Öyle çok paranız yok (Açık konuşalım).
2. Gerçekten ünik bir fikriniz yok (İnanmak çoğu zaman yetmez).
3. Kaynaklarınız (her anlamda) ünik fikriniz için gerekli marketing’i karşılayamayacak seviyede.
4. Hadi itiraf edin, aslında sizin büyüme ve ona bağlı marketing stratejiniz yok.
Growth Hacking ise şunlara çare olabilir:
1. Öyle çok paraya gerek yok.
2. Ünik fikriniz olmasa da, farklılıklarınız varsa onların sayesinde sizi öne çıkarabilir.
3. Kaynaklarınız kısıtlıysa, başkalarının kaynaklarını kullanarak büyürsünüz.
Growth Hacking size asla, büyüme ve marketing stratejisi oluşturmaz! Marketing stratejisini öncesinde siz belirleyecek ve bu doğrultuda “Growth Hacking” veya bir başka aracı kullanma noktasında karar vereceksiniz.
Operasyon Başlasın
Yukarıda anlattıklarım ve daha başka hazırlıklarla hangi kapıya saldıracağınıza karar verdiniz. Şimdi o kapıya saldırma vakti. Bu aşamadan sonraki saldırı taktikleri; ürününüze, platformunuza, hedef kitlenize ve nihai hedefinize bağlı olarak değişir.
Ağır toplarla döverek de saldıraya başlayabilirsiniz, kiralık katiller göndererek önemli rakipleri hedef alarak da saldırıya başlayabilirsiniz. Benim kullandığım yöntem ise, elimdeki piyonları girmek istediğim 3 kapıya eşit sayıda bölerek göndermek, onların savaşmasını beklemek, sistemin tepkisini ölçmek ve ardından ağır toplarla hedef kapıları dövmek olmuştu. Maksimimum genişlikte kanallar açmak ve içeriğ(y)e girmek.
Bu ve diğer yöntemleri uygularken karşılacağınız muhtemel sorunlar ise;
1. Sistem kendini korumaya alacaktır. Eğer yeterince hızlı olmazsanız, rakamların yükselmesini beklediğiniz hızda, düşüşünü görebilirsiniz.
2. Kendinizi o kadar da akıllı sanmayın. Sizin zayıflığını (boşluğunu) fark ettiğiniz kapıdan başkaları da girmek için planlar yapıyor olabilir (Growth Hacker rakipleriniz).
3. Sistemin içerisine ana kapıdan törenlerle girmiş ve ev sahibi gibi davranan rakipleriniz ve onların destekçisi sistem her zaman sizi hedef alabilir. Onları ürkütmeden hızlıca hareket etmeniz gerektiği gibi, içeri girmiş olsanız bile rakiplerinizden karşı saldırı yiyebilirsiniz ve bu durumda tarafsız görünen sistem istemeden? rakiplerinize yarar sağlayan hamlelerde bulunabilir.
4. Mevcut ve potansiyel müşterilerinizi zorlayacaksınız. Onları bazen abuse seviyesinde sıkabilme olasılığınız var. Bu durum biraz işin doğası gereği olsa da, içeriğinizin kalitesi sayesinde bu durumu biraz kotarabilirsiniz. İçeriğiniz iyiyse ona güvenmekten başka çareniz yok.
5. Sizinle ilgili olmayan trafiği çokca çekeceksiniz, kaçınılmaz. Bu, hem sistem tarafından rahatsızlık olarak algılanabilir, hem de genel rakamların yükselmesine rağmen nihai hedef puanınızın çok düşükte kalmasına sebep olabilir (İlgisiz trafik ve yüksek bounce rate oranlarıyla ilgili olarak da çalışma yapılabilir fakat maliyetleri çok yüksektir).
6. Elleriniz biraz kirlenecek = Growth Hacking
Gri Alanlar
Yapacağınız tüm hamlelerde ve kullanacağınız tüm araçlarda, işin doğası gereği gri alana gireceksiniz. Burada önemli olan, bu alanda ne kadar kaldığınız ve alanı hangi sıklıkla kullandığınızdır. Aksi halde size karşı önlemler artacaktır. Mümkün olduğunca gri alanda hamleler yapmak iyidir. Risk ise her işte olduğu gibi her zaman vardır ama en kötü senaryolarda bile önleyici araçlarınız hazır olmalıdır. Stratejinizde her zaman B ve C planlarına yer açın.
Gri alanlardaki hareketlerin karşılıkları önlenebilir veya geri döndürülebilir. Önlemleriniz işe yarayacaktır. Bu alanda, gemi buzdağına çarpabilir fakat filikalar yeterli sayıdaysa tüm yolcuları tahliye edebilir ve sonraki gemiye aktarabilirsiniz.
Siyah Alanlar
Eğer durum vahimse ve şirket her türlü riski almayı kabul ediyorsa, siyah alanlara da girilebilir. Siyah alanları gerçekten dark side olarak adlandırabiliriz. Büyük oranda (%80-90) sistem tarafından algılanır ve temizlenirsiniz. Ancak o yüzde %20’lik orana oynayacak durumda olduğunuzu düşünüyorsanız, buranın da belirli kuralları ve stratejileri var. Genel stratejinizde bu alana dair çoğu zaman B planı bulmak çok zordur. Ancak tek bir sefer bu alana girilip çıkılabilir. Gir çık taktiğinden iyi sonuçlar alındığını gözlemledim. Yine de her koşulda bu alanda yapılan her hamlenin riski büyük olacaktır. Getirisi de bir o kadar yüksek tabii.
1 hafta içerisinde 10 kat büyümeye ulaşabilirsiniz. Örneklerini gördüm fakat hala yaşayanını görmedim. Varsa bile ben bilmiyorum, bu da onların %20’yi başardıklarını ve çok iyi olduklarını gösteriyor!
Editor: Seval Tuncer
Not: Bu yazı 4 yıldır Topluluk Yöneticiliği yapan ancak sadece son 1 yıldır Growth Hacking ile uğraşan biri tarafından yazılmıştır.
Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık. Uygulama örnekleri içeren yazılarınız da mevcut mudur ? Yazının teorik tarafı ağır basmış.
Çok teşekkürler.
Growth Hacking Marketing’de bence iki nokta bu süreçte çok önemli. İşin teoriğini bilmeden veya oturtturmadan bu işlerin yapıldığını gördüğüm için özellikle böyle bir yazı yazmak istedim.
Pratik konusunda da, açıkçası şu ürünün indirilmesini şu kadar arttırdım veya sitenin conversation’u şu kadar arttı yazmak istemedim.
Evet haklısnız, bu alanda herkesin bir anda uzman kesilmeye başladığı bugünlerde rakamlarla konuşmak daha iyi olacaktır, özellikle kendi zaferleriniz ortadayken de, fakat yine de doğru bulmuyorum. Çünkü bazı ürünlere göre artış oranı çok yüksek rakamlarda gerçekleştirilebiliyorken, bazı ürünlerde pazarın durumu, stratejik hatalar vb. konular yüzünden büyüme düşük rakamlarda kalabiliyor. Bu sebeplerden mevcut ürünü veya siteyi analiz etmeden de hayallere aracılık etmek istemedim.