Startup, Para, Ürün ve Servis İlişkisi

Bugüne kadar Türkiye’den çıkmış çok iyi startuplar var, dünya çapında. Bu isimlerin Türkiye’den çıkarak dünya çapında ürün geliştirmeyi nasıl başardıklarını tek tek sormak gerekiyor. İşin enteresan yanı, konferanslarda gerçekten dinlememiz gereken isimler bunlar olmalarına rağmen PARAM VAR! diyenleri hala dinliyor olmamızın sebebi aslında bu yazının içeriği…

road-908176_1280

Startup

Çok fazla uzatmadan, tecrübelerimi sonuç odaklı paylaşacağım. Fikir doğrulama, product-market-fit gibi konulara değinmeyeceğim, direkt uygulamadan. Çünkü onları babalar konferanslarda zaten yeterince anlatıyor ama uygulamaya dair kimse konuşmuyor.

Özellikle biraz nitelikli bir yazılım ürünü çıkarabilmeniz için (e-ticaret modulü yazmanın iki tık üstü -ki o da pazarın ihtiyacı olan bir ürün hala-) iyi bir ekip kurmanız gerekiyor. Bu iyi ekibin önce size inanması, zaten kişi alanında iyiyse ve mevcut durumunda bir kısır döngü görüp artık farklı birşeyler yapmak istiyorsa, çalıştığı kurumdaki yüksek maaşından ya da rahat bir ortamda kazançlı danışmanlığından vazgeçmesi gerekiyor. Eğer bu kişi hak ettiği şekilde çalıştığı kurumlarda yüksek maaşlarla almasına rağmen tüm olumsuz maddi durumlarda sizinle çalışmaya ikna olduysa hem siz doğru kişiyi bulmuşsunuz, hem de o üründen birşeyler çıkacak demektir, tebrikler! Yoksa sokakta gezen ben Senior’um abi deyip o paraları isteyen adamları işe almama sebebiniz de aslında bu olabilir. Bu işin en zor kısmı. Bu kısımda özelikle defalarca tecrübe ettiğim noktayı da paylaşmak isterim.

İşinde en iyi kişileri, süper yeteneklerleri değil, iyi insanları bulmaya çalışın. Dürüst, güvenilir, güzel ahlaklı insan bulmak ne kadar zor bu dönemde, bulunca onları bırakmayın zaten.

Para

Bu ekip ne yiyecek? Yani gerçekten bu maaşlar ve yaptığınız ürüne göre bazı giderler nasıl ödenecek? Amerika’da olsa, yukarıda saymadığım o çok önemli sunumları ve stratejileri hazırlarsanız en az 1 milyon$ bir yatırımı hemen bulur sonra da sadece ürüne odaklanırsınız (Bu arada 1 Milyon deyince Amerika’daki arkadaşlar büyük ihtimalle gülüyor şuan). Ancak Türkiye’de tüm bunların çok daha iyisini yapsanız bile, yarı akıllı ya da inek yatırımcıların bu denli yüksek olduğu bir yerde alacağınız o 100bin için vereceğeniz mücadele şöyle olacak:

Hemen Satış

Ürünü hemen satmamız lazım. Neden? Çünkü bu ürünün satılabilir olduğunu göstermek “validate” etmek gerek. Tamam ama neden 1-2 tane değil daha fazla. Çünkü yatırımcı 20 müşterin olsun öyle gel diyor (Welcome to Turkey!). E ben bu müşterilere hazır olmayan ürünü satarsam sonra “ürünü mü geliştireceğim yoksa servis hizmeti mi?” sorusuna cevap bu-la-ma-ya-cak-sı-nız!

Bir startup’da neden Account Manager olur?

Özellikle ürün startup’ında? Account Manager servis hizmetinin ihtiyacıdır. Peki ama niye? Çünkü servisiniz (burada ürününüz oluyor) çatlar, patlar, dağılır, hatalar baş edilemeyecek noktaya gelir ve müşterinin ay sonunda ödeyeceği faturaya o kadar ihtiyacınız vardır ki, aman 5bin tl gitmesin diye 3bin tl’ye Account Manager alırsınız.

Sonra ikna ettiğiniz o nitelikli yol arkadaşınız yıpranır. Sonra account manager şirketin en önemli çalışanı haline gelir (tekrar hatırlatayım ürün startup’ıydık), CTO isyanlara girer – Müşteri isteklerinden ürünü geliştiremiyoruz!-, sonra globale açılacaksınız falan filan derken…

İki seçeneğiniz vardır. Ya ürünü geliştireceksiniz ya da daha iyi servis veren bir firma haline geleceksiniz.

Bugüne kadar gözlediklerimden çok azı ürünü geliştirebildi, daha iyi servis firması haline gelip ortaklara iki ev araba aldı yoluna devam etti. Sonra yenileri geldi fiyat kırdı, dar pastayı daha fazla bölüştürdük vs. -Dar pasta meselesini biraz daha açmak gerekiyor. Ürün geliştiremediğimiz ekosistem, servis kıskacında daralıyor ve büyümüyor. Ürün yoksa büyüme yok. Sonsuz bir döngünün içinde birbirini yeme var.-

Bundan sonrası iktisatçıların işi ama İktisat101 dersi alan herkes bu durumun ülke ekonomisine olacak uzun vadeli etkisini zaten biliyor ya da vazgeçtim İktisat101 almayanlarda biliyor, çünkü bu startup ekosistemi değil, manav kasap ekosisteminden farkı yok.

Bu arada Account Manager sıfatını metafor olarak kullanıyorum yoksa onun yerine bu işi yapmaya çalışan CEO, servis destek elemanı vs. biri de olabilir.

Peki bu denklemde konuşan babalar nerede? Konferanslarda ve tam da bu yüzden!

Türkiye’de yatırım yapmak bu denklemin orta yerinde. Böyle bir bakış açının olduğu yerde de, keçiye Abdurrahman Çelebi derler. Yatırımcı evini müttehaite verip altı manav yapalım durumundan ne farkı var? He buldum, Terms&Shits imzalanıyordu, bu çok coool!

Startupları, çalışanlarını en önemli motive edici unsur hiçbir zaman para değil, normalde. Ancak Türkiye’de yatırım ekosistemi bu şekilde olunca, doğal olarak tamam para için çalışmıyoruz ama maaşları nasıl ödeyeceğiz sorusu karşımıza çıkıyor? E böyle bir durumda, neden startuplarımız Amerika’ya gitmek istiyor sorusunun cevabı da sanırım belli oluyor.

Bu duruma aksi olarak servis hizmeti verdiğiniz firmalarda sizin ürün yapmaya çalıştığınızı görerek sizi destekleyen insanlar olması sevindirici, takdir edilesi, teşekkürler.

Onun dışında bu kısır döngü nasıl kırılacak bilemiyorum. Yatırımcı tarafını da aslında anlayabiliyorum. Türkiye’de yatırım yapacaksınız ve bir nevi bankanın kredi vermesi gibi davranabiliyorsunuz.

Orta bir yolun olduğunu düşünmüyorum. Ürün yapmak için ya gideceksiniz ya da kalarak iyi bir servis firması haline geliyormuş gibi yapacaksınız. Yoksa özünde şişirdikçe şişirip çıkmanın yollarını arayan, bulunca da çıkıp konferanslarda başarı hikayeleri anlatan olduğunuzu bileceğiz.

Share/Paylaş

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *